Özgür Blogger

Yaz Tatili 2010

Bir tatil daha rüzgar gibi geçti gitti. Tatilimi hareketli ve dolu dolu geçirdim. İki haftamızı dört ana bölüme ayırabiliriz: Yenifoça, Çeşme, Özdere ve Karaburun.

foca

Yenifoça

Tatile çıktığımız gün dakika bile kaybetmeden vurduk kendimizi yollara. Manisa’dan Muradiye, Emiralem yoluna saptık ve Menemen’e çıktık. Menemen’den de ver elini Yenifoça. Yalnız benim İzmir’e gitmeye programlanmış vücudum, bu güzergahın daha uzun olması nedeniyle biraz yoruldu. Son 10 kilometrede falan “artık bitsin ÅŸu yol” dediÄŸimi hatırlıyorum. Ama sorun deÄŸil, arkası tatil. Yatarız dinleniriz. :)

Yenifoça’da artık gölgede oturup denize girilebilecek yerlerin tamamı ücretli. Merkezden girerken ÅŸezlong kirası, çevredeki plajlardan (beach club) girerken ise giriÅŸ ücreti ödüyorsunuz. Hiçbir ÅŸey ödemek istemiyorsanız yüzme öncesi ve sonrası güneÅŸin altında oturuyorsunuz. ÇeÅŸme’de, Bodrum’da bu iÅŸleyiÅŸe aÅŸinayız da küçük mütevazi tatil beldelerinin de böyle belli kiÅŸilere peÅŸkeÅŸ çekildiÄŸini görmek üzücü.

Yenifoça’da Palm Beach’e gittik. GiriÅŸ 10 TL ve ödediÄŸinizi içeride harcayamıyorsunuz. Her ÅŸey güzel de içeride nasıl bangır bangır bir müzik çalıyor anlatamam. Hoparlörlerden uzaÄŸa kaçsak da kafanın ÅŸiÅŸmemesine imkan yok. İşletmeci kiÅŸi, deniz kültürünü özümsemiÅŸ biri olsa, insanların oraya müzik dinlemeye deÄŸil, kitap, gazete, dergi okumaya, uyumaya, uyuklamaya, kısaca tatilde kafa dinlemeye geldiklerini bilse böyle yapmaz herhalde. Ne var ki kültür ve görgü parayla edinilen bir ÅŸey deÄŸil.

İlk gecemizde Yenifoça klasiÄŸi olan Mambo Beach’e gittik. GiriÅŸte 30 TL alıyorlar ve karşılığında içeride kullanmak için 10 TL’lik fiÅŸ veriyorlar. Kapıda girerken ise sanki 30 TL’nin tamamını kullanabilecekmiÅŸiz gibi açıklıyorlar. İşte nitelikli dolandırıcılık örneÄŸi. GiriÅŸ ücreti alınınca sanıyorsun ki içeride kırosu, apaçisi olmayacak ama yanılıyorsun. İçmeyi bilemiyip çevreyi rahatsız edeni de vardı, orada tanıştığı kıza dans ederek hava atmaya çalışırken az daha bizim bistroyu devireni de. Tek cümleyle özetlemek gerekirse: Mambo’da fiyatlar fahiÅŸ, önceki yıllara göre çalan müzik kalitesi ve müşteri seviyesi düşmüş.

Mambo’nun gündüz giriÅŸi de 15 TL (hafta sonu 25 TL oha!) olduÄŸundan denize girmek için hiç gitmedik.

Yenifoça’daki yerlerin aksine Eski Foça’daki yerler daha kaliteli ve daha makul. Hanedan‘a ilk defa bu yıl gittim ben ve bayıldım. Mavi bayraklı. GiriÅŸ 5 TL, içeride alan geniÅŸ, popo popoya oturmuyorsun yani. Gölge alanlar da bol. Fiyatlar normal. Alternatifi de Åžamata olabilir. GiriÅŸ ücreti yok, fiyatlar güzel. Yalnız Åžamata’da personel yetersiz, ayrıca ilk defa böyle bir yerde ÅŸemsiye bittiÄŸine ÅŸahit oldum.

Bir de eskiden beri en çok zamanımızı geçirdiÄŸimiz Alem’e gittik bir gün. Orada bile ÅŸezlonga ayrıca 5 TL aldılar. Ya zaten ben orada oturduÄŸum süre boyunca biramı içiyorum, patatesimi yiyorum. Åžezlongdan para almak neyin nesi? Bir daha gideciÄŸimizi sanmıyorum.

Foça’dayken Sirekinler’in gelmesi, Didem ve Hale’yle görüşmemiz tatili iki kat güzelleÅŸtirdi. Çok güzel anılardı ama oturup ayrıntılı yazmaya kalksam günlük gibi olacak ve de çok uzun sürecek. Her anıyı da yazıya dökmeye gerek var mı? Bazıları da fotoÄŸraflarda kayıtlı kalsın. ;)

Çeşme

Bence bir otelin kalitesini deÄŸerlendirirken ilk önce banyosunun temizliÄŸine ve düzgünlüğüne bakmak gerekir. Bu felsefeden hareketle sitesindeki fotoÄŸraf galerisine banyo fotoÄŸrafı koyan tek otel olan Sakız Otel‘de kaldık ve piÅŸman olmadık.

ÇeÅŸme Marina çok güzel olmuÅŸ ama çevresinde bir otopark sorunu yaratmış. ÖrneÄŸin hemen karşısındaki bir boÅŸ arsada 15 TL’ye park ettiriyorlardı. Marinanın açılışı biz oradayken yapıldı. UlaÅŸtırma Bakanı, sırada Foça, Seferihisar, Åžifne ve Karaburun yat limanlarının olduÄŸunu söyledi. Hadi hayırlısı bakalım…

Bir gece Paparazzi‘de yemek yedik. Ortam, müzikler, yemekler, ÅŸarap, her ÅŸey çok güzeldi. Yemekten sonra club kısmına geçtik. Çalan müzik beni memnun etti. Ertesi gün denize girmek için de Paparazzi’ye gittik. Otopark ücreti 10 TL. İçeride de kiÅŸi başı en az 30 TL harcama istiyorlar. Aslında bu sistem ve dayatma da bana ters ama hizmet kalitesi iyi olduÄŸundan bir ÅŸey diyemiyorum. Garsonlar gayet nazikler, bir dediÄŸini iki etmiyorlar, çok iÅŸ bitiriciler.

ÇeÅŸme’deki diÄŸer akÅŸamımızda Alaçatı’da yemek yedik. ÅžiÅŸarka diye bir restoranda rezervasyonumuz vardı. Orada Bahar’la karşılaÅŸtık. Åžansımıza en güzel restoranın en güzel masasında yedik. (Yalnız porsiyonların küçüklüğü de hayalkırıklığı.) DiÄŸer restoranların masaları gerçek anlamda sokak ortasında. Kemeraltı kalabalığı gibi insan güruhunun içinde yemek yemenin iÅŸkenceden ne farkı olabilir ki?

Bir hafta sonunda Åževki’de üç kere yengen yemeyi de ihmal etmedik. ;)

Bu hafta sonunun ana fikri ÅŸudur: ÇeÅŸme’ye İstanbullular adım attığından beri hem bir “para bende istediÄŸimi yaparım” kıroluÄŸu yerleÅŸmiÅŸ (örnek: araç giriÅŸi yasak olan yerlerde bile 34 plaka kocaman cipler), hem de her ÅŸey, her aktivite pahalılanmış. Önümüzden yıldan itibaren bizim gibi ortak direk camiası ÇeÅŸme’nin kapısından giremeyecek gibi görünüyor.

ozdere

Özdere

Bir gece Özdere’de kaldık. Her ÅŸeyin bıraktığım gibi olması hoÅŸuma gitti. Sahilde kuru kalabalık var ama hareket yok. Çarşının içinde kalan seyyar akÅŸam pazarı sahil kenarına taşınırsa ortalık biraz hareketlenebilir.

Özdere’de sahilde ve tam köşede yeni bir ev gördüm, aklım gitti. GeniÅŸ arsa üzerine yapılmış yeni, modern bir villa. Evin kendisi de büyük, bahçesi de. Bahçeye de oturmak için bir köşe yapmışlar. Bu kısma benzer diÄŸer evlerde bir plastik sandalye ile masa atılmışken bu evde eni konu oturma grubu, sehpa, priz vb. konmuÅŸ. Hatta arkasında bir de mutfak lavabosu vardı. Daha önce hiç görmediÄŸim için o kısmı anlatmam pek mümkün deÄŸil. Kısaca eÅŸsiz bir ev yapmışlar.

Şule & Engin çiftini kısa süre de olsa görmek iyi oldu, yoksa tatil boyunca görüşememiş olacaktık.

karaburun

Karaburun

Tatilin son bölümü Karaburun’da geçti. Karaburun’u tarihte iki kere “çok deÄŸiÅŸmiÅŸ” buldum. Onlardan biri bu yıldı iÅŸte. Her yer daha kalabalıklaÅŸmış, araç sayısı artmış, TansaÅŸ açılmış, İncirlikoy’a çok güzel “beach club” açılmış. Türkiye’nin mavi bayraklı en güzel 10 plajından biri olan İncirlikoy’a para harcanmış, çim ekilmiÅŸ, çevre düzenlemesi yapılmış. Åžezlong kirası 5 TL alıyorlar, onun dışında fiyatlar da makul.

Deniz her zamanki gibi “muhteÅŸem ötesi”ydi. 5 metre derinlikte bile yüzerken denizin tabanını cam gibi görebilmek, etrafında kocaman balıklarla yüzmek sadece Karaburun’da olur herhalde.

Bir gün Sirekinler’in ve Artunerler’in sürpriz yapıp Karaburun’a gelmeleri de çok güzel oldu. Birlikte zaman geçirdik, denize girdik, yüzdük, yedik, içtik…

O güzel denizi, o güzel ortamı bırakıp Bursa’ya doÄŸru yola çıkmak çok zor oldu. Tatil güzel ÅŸey de bitiÅŸi kötü iÅŸte.

Bu arada tatili sadece İzmir il sınırları dahilinde geçirmiÅŸ olduk. Bana sanki Türkiye’yi gezmiÅŸiz gibi geldi. İşte İzmir’i Türkiye’nin kalanından ayıran noktalardan biri de bu: Her köşesi ayrı güzel, isteseniz sıkılmadan geze geze en az bir ay geçirebilirsiniz.

Leave a Comment

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.