Kronolojik sırayla gidecek olursak, bana uygun görülen ilk isim Bambam’mış. İlk arkadaşım, bebeklik arkadaşım Çağıl‘a hem isim benzerliÄŸi hem fiziksel benzerlik nedeniyle Çakıl denirken bana da Bambam olmak uygun görülmüş.

Ortaokulda sınıfta üç tane Özgür olması sebebiyle soyadları ön plana çıktı. Benim de soyadım kısaltıldı ve kısaca Aks diye çağırıldım.
Üniversite yıllarımda, o sıralar 2 yaşında olan kuzenim Ece tarafından Öböf ismine layık görüldüm. En uzun ömürlü takma adım bu oldu, hala aile içinde kullanılır. Benim de en sevdiÄŸim bu aslında çünkü çok orijinal. Google’da aratınca bile bir ÅŸey çıkmıyor. :)
Yabancılar için ismimin birçok açıdan telaffuzu zor. Bir kere Türkler dışında neredeyse kimse kelime sonundaki “r” sesini çıkaramıyor. “Ö” ve “ü” seslerine yatkınlıkları ise ana dillerinde bu harflerin olup olmamasına göre deÄŸiÅŸiyor. Mesela Almanlar, Finler, Danimarkalılar ve Macarlar bu sesleri sorunsuz dillendirebiliyorlar. Sondaki “r” sesi ise herkes için bir sorun.
Bir keresinde İtalya’dayken, benden baÅŸka Türk’ün olmadığı uluslararası bir ortamda Macar bir arkadaÅŸ, ben masada kart oynarken arkamdan adımı kusursuz telaffuz ederek seslenmiÅŸti. Bir yandan oyuna odaklanmış olmam, bir yandan da ismi kusursuz seslendirmesi nedeniyle bir anda refleks olarak Türkçe “efendim” diye cevap vermiÅŸtim. Sonra gülüp arkadaÅŸa durumu açıkladım. O da daha önceden kendi ülkesinde ismi Özgür olan iki tane Türk arkadaşı olduÄŸunu, onlarla zaman geçirirken tam telaffuzu öğrendiÄŸini anlatmıştı.
İnsanları zora sokmamak için uluslararası bir ortamda kendimi tanıttıktan hemen sonra “ama bana ‘Oz’ diyebilirsiniz” diye eklerim. Hem kısa, herkesin kolaylıkla söyleyebileceÄŸi bir isim, hem de “Oz Büyücüsü”nü hatırlattığı için hoÅŸuma gidiyor.

Avustralya’dayken Avustralyalıların kendi ülkelerine kısaca “Oz” dediklerini fark ettiÄŸimde biraz bozulmuÅŸtum. Gerçi yadırgayan olmadı, kolayca uyum saÄŸladılar. Ülke de Oz, ben de Oz. :) Amerika’da yaÅŸayan ünlü Doktor Mehmet Öz de Dr. Oz olarak ün yapmış durumda gerçi. O açıdan insanların kulakları insan ismi olarak da alışık.

Bir yerde, soyadı Turk olan bir Amerikalının turist olarak Türkiye’ye geldiÄŸinde ismini duyan herkesin ama herkesin kökeninin Türk olup olmadığını sorduÄŸunu, herkese bir açıklama yapmak zorunda kaldığını okumuÅŸtum.
Bursa yıllarımızda bir dönem dostum Kıvanç da bana Öz derdi. Kısaltma konusunda aklın yolu bir demek.
Yazıya baÅŸlarken aklımda olmayan bir ÅŸeyi yazıyı bitirirken hatırladım. Askerdeyken baÄŸlı olduÄŸum binbaşı bir gün coÅŸkuyla “LES’te X puan almışım” (kaç olduÄŸunu hatırlamıyorum ÅŸimdi) diye içeri girmiÅŸti. Bir tepki vermedim. Daha önce sınavın muhabbetini yapmıştık, benim askerden önce sınava girmiÅŸ olduÄŸumu biliyordu. “Sen kaç almıştın” dedi, söyledim. Onun puanından baya daha yüksekti. Bozuldu, söylene söylene odasına girdi. Koskoca binbaşı, askeri sınavda kendisinden yüksek puan aldı diye küstü resmen. O günden askerliÄŸimin son gününe kadar bana “artist çavuÅŸ” dedi.