Özgür Blogger

Kendi Eşyalarıma Gümrük Ödedim

Başıma bu da geldi: Kendi kişisel eşyalarıma gümrük ödedim.

Sydney’den son dönüşümde tüm eÅŸyalarımı getirmem gerekiyordu tabii ki. Ancak üç seferde götürdüğüm eÅŸyaları tek seferde geri getirmek isteyince eÅŸyalarımın toplam ağırlığı 70kg’yi aÅŸtı. Emirates de o zaman 50kg’a kadar bagaja izin veriyordu.

Check-in’deki adam tarttı, “sınır 50 kg, sizinkinin hepsini alamayız” dedi. 50’yi geçen her kg başına da uçuk bir para istiyorlardı ama ÅŸu an hatırlamıyorum. Önce Türk iÅŸi giriÅŸ yaptım: 32 diÅŸ eÅŸliÄŸinde “bakın ben öğrenciyim, bu da kesin ayrılışım, bir güzellik yapsanız bir seferlik” dedim. Adam cevabıyla Avustralya’da olduÄŸumu hatırlattı: “Sir, if I do what you want, I won’t be sitting here tomorrow“. Bir kelime bile fazla etmeden 20 küsür kg’lik çantamı havaalanından kargoya verdim. “İki hafta sonra İzmir ADB Havaalanı’ndan teslim alabilirsiniz” dediler.

Türkiye’ye döndükten bir süre sonra telefon geldi ve havaalanındaki gümrük binasına gittim. 2-3 saatlik bir evrak koÅŸuÅŸturmacasından sonra son gittiÄŸim yerde “gümrük vergisi xxx lira” dediler. Miktarı tam hatırlamamakla birlikte aklımdaki miktarı da yazmak istemiyorum çünkü hatırladıkça içimde bir acı hissediyorum. “Nasıl olur, bu benim valizim, içindekiler de zaten kiÅŸisel eÅŸyalarım” dedim, “uçakta sınırı aÅŸtım, o yüzden kargoyla gönderdim” diye açıkladım, ne dediysem geri adım atmadılar.

Satın alırken devlet babaya %18 gibi büyük bir KDV ödediÄŸim eÅŸyalarımı bir de Türkiye’ye geri sokmak için neredeyse içindekilerin deÄŸeri kadar bir vergi daha ödedim. Belki rüşvet teklif etmeyi bilsem bu kadar zararlı çıkmayacaktım ama içimde yok iÅŸte.

Top geçer, adam geçmez.

Top geçer, adam geçmez.

En son çantamı teslim almak için ambara gittik. Diyalog tam nasıl geliÅŸti hatırlamıyorum ama zaten burnumdan solurken oradaki görevli ters bir laf etti. Dedim “bu ülke sizin gibiler yüzünden yerinde sayıyor, bu bir valiz ve içindekiler kiÅŸisel eÅŸya, buna da gümrük ödüyorum“. Adam “biz neyin kiÅŸisel, neyin ticari olduÄŸuna tek tek bakamayız” dedi. Ben de “Yıl 2007, dünyada gümrük kalmadı, biz kendimizi hapsediyoruz burada, daha doÄŸrusu siz hapsediyorsunuz” dedim. Adam da “Bırakalım Türkiye serbest pazar mı olsun” dedi. İşte o an galiba kulaklarımdan duman, burnumdan ateÅŸ çıktı. Adamın üzerine yürüyordum ki annem zorla kolumdan çekti ve susturdu.

Olay aklıma geldikçe hem ödediğim paraya, hem de ülkemde kokuşmuş yoz sisteme üzülürüm.

Leave a Comment

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.