İlkokulda sıra arkadaşım Şevket, her şeye o kadar meraklıydı ki, normal bir ilkokul öğrencisinden çok daha fazla şey bilirdi. Ben de hem Şevket’ten etkilenmenin, hem de elime geçen alakalı, alakasız her şeyi okumanın sonucunda benzer bir genel kültür düzeyine ulaşmıştım. En büyük aktivitemiz de öğretmenlerin yanlışlarını yakalayıp düzeltmekti. Başarı sayıp bununla gurur duyuyorduk.
O dönem gazeteler cumartesi günleri kitapçık halinde haftalık televizyon programı eki vermeye yeni başlamışlardı. Okuduğum bir program ekinde Arnold Schwarzenegger için “Avustralya asıllı aktör” diyordu. Okulda da bir gün Şevket’le Arnold’ın nereli olduğu konusunda tartışmaya girdik. Şevket Avusturyalı olduğunu iddia ediyordu, ben de dergide okuduğum üzere Avustralyalı olduğunu söylüyordum. Şevket “bak adı ‘Sch’ ile başlıyor, buradan bile belli Alman ismi olduğu” diyordu. Aslında çok güzel bir argümandı ve ben de tamamen hak veriyordum ama ben onun Avustralyalı olduğunu okumuştum bir kere dergide. Emindim yani.
Neyse o gün tartışmamız bir sonuca varamadı ama sonra geç de olsa her okuduğuma (hatta çoğuna) inanmamayı öğrendim. TV Guide! Beni arkadaşıma karşı küçük düşürdün, alacağın olsun!