Özgür Blogger

İşyerinde Daha Mutlu Olmak için 17 Yol

Zaman buldukça bazı beğendiğim yazıları Türkçeye çevirmeye devam ediyorum.

Yazan: Geoffrey James
Çeviri: Özgür Aksoy

İşyerinde Daha Mutlu Olmak için 17 Yol

İşyerinde daha mutlu olmak zor değil. Sadece kuralları bilmeniz gerekiyor.

Geçenlerde bir okuyucu, farklı forumlarda farklı kişilerin yazdıklarından derlenmiş bir “daha mutlu bir hayat için kurallar” listesi göndermişti. Bunlar da benim işyerine uyarlanmış mutluluk kurallarım:

1- Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın.

Herkes ama herkes, farklı bir noktadan başlangıç yapar ve kendi yolculuğunu yapar. Her bir kimsenin yolculuğu o kişiyi nerelere sürükler bilemezsiniz, o yüzden kıyaslama yapmak tam bir zaman kaybıdır.

2- Kontrolünüz dışındaki şeylere takılmayın.

Bazı şeyleri bilmek önemlidir. Mesela ekonominin durumu veya sizin de içinde bulunduğunuz pazarların durumu, diğer kişilerin eylemleri gibi şeyler. Ancak her zaman sizin kontrol edebileceğiniz şeyleri odağınıza almanız gerekir. Bunlar; 1- kendi düşünceleriniz, 2- kendi eylemleriniz.

3- Limitlerinizi ve sınırlarınızı bilin ve koruyun.

İşiniz bazen dünyanızdaki en önemli şey gibi görünse de, çalışma şartlarının özel hayatınızı ihlal etmesine veya sizi dürüstlükten uzaklaştırmasına izin verirseniz kendinizi bitirirsiniz.

4- Kendinizi ve ekibinizi aşırı zorlamayın.

İşle ilgili hevesli, istekli olmak, hep daha fazlası için uğraşmak çok iyi bir şey. Ancak sizin veya ekibinizin yerine getiremeyeceği sözler vermek sadece başarısızlığa ve hayalkırıklığına yol açar.

5- Diğer herkes kadar zamanınız olduğunu unutmayın.

Zamanın yetersiz geldiğini ve daha fazla zamana ihtiyacınız olduğunu düşünebilirsiniz ama geçrek şu ki gün başladığında siz de herkes gibi hissenize düşeni alıyorsunuz: 24 saat. Kimsenin sizden fazla zamanı yok, o yüzden şikayet etmeyin.

6- Kendinizi fazla ciddiye almayın, kimse almıyor.

Kendi zaaflarınıza gülebilmek, sizi sadece daha mutlu değil; daha güçlü, daha etkili ve daha çekici biri yapar. Siz kendinize gülemiyorsanız herkes arkanızdan güler.

7- Daha fazla hayal kurun, daha az değil.

Hayal kurmanın ve çalışmanın bir arada olamayacağı düşüncesi 20. yüzyılda kaldı. Kafanızda düşüncelerin dolanmasına izin verdiğinizde, sizi özgün ve daha rekabetçi hale getirecek öngörüleriniz olur.

8- Nefretle zaman harcamayın, değmez.

Neftret, enerjinizi ve sağlığınızı yiyip bitiren duygusal bir parazittir. Yanlış olan bir şey varsa ve bunu değiştirebilirseniz harekete geçin. Bir şeyler yapamıyorsanız en iyisi unutmak ve affetmektir.

9- Geleceğinizi yaratmak için geçmişinizle barışın.

Geçmişteki hatalarınıza veya size yapılmış olan hatalara odaklanmak dikiz aynasına bakarak otomobil sürmek gibidir. Bir şeye çarpana kadar aynı yönde devam edersiniz.

10- Her tartışmayı “kazanmaya” çalışmayın.

Bazı tartışmalara girmeye değmez ve birçok insan tartışmayı kazandıklarını düşündüklerinden daha kolay idare edilir. Önemli olan “kazanmak” değildir, önemli olan sizin ve diğerlerinin bundan sonra konu hakkında ne yapacaklarıdır.

11- Unutmayın ki kendiniz hariç kimse sizin mutluluğunuzdan sorumlu değil.

Bazı iş ortamları doğası gereği zor olsa da eğer siz devamlı olarak perişan haldeyseniz, bu sizin suçunuz. Kendinize ve iş arkadaşlarınıza karşı, sizi mutlu eden bir iş bulmak ve mevcut işinizi en iyi şekilde yapma sorumluluğunuz var.

12- Daha sık gülümseyin ve gülün.

Genel inancın tersine, gülümsemek ve gülmek mutlu olmanın sonucu değildir; mutluluğun yolunu açan ve güçlendiren bir döngünün parçasıdır. Gülümsemek için sebepler bulun. Hiçbir zaman gülmenizi bastırmayın.

13- Değerli enerjinizi kötülük ve dedikoduya hacamayın.

Başka biriyle iligili bir hikaye anlatmadan veya dinlemeden önce kendinize şu dört soruyu sorun: 1- Hikaye doğru mu? 2- Hikaye iyi niyetli mi? 3- Gerekli mi? 4- Başka birinin benim hakkımda böyle şeyler söylemesini ister miyim?

14- Başkalarının hakkınızda ne düşündüğünü önemsemeyin. Sizi ilgilendirmez.

İnsanların akıllarından geçeni okuyamazsınız ve herkesi yalan makinesine bağlayamazsınız. Aslında kimsenin sizinle ilgili gerçekte ne düşündüğü hakkında hiçbir fikriniz olamaz. Bununla uğraşmak tam bir zaman ve enerji kaybı.

15- Unutmayın ki durum ne kadar kötü (veya iyi) olursa olsun, sonsuza kadar sürmez.

Fiziksel evrenin doğası değişime yatkındır. Hiçbir şey aynı kalmaz, guruların demesiyle her şey fanidir. Bir şeyi kutluyorsanız veya yasını tutuyorsanız ve ikisinin arasında herhangi bir şey yapıyorsanız, bilin ki o da geçecek.

16- Çalışma alanınızda faydalı veya güzel olmayan hiçbir şey tutmayın.

Bir düşünün: Yetişkin hayatınızın yaklaşık üçte birini işte geçiriyorsunuz. İş ortamınızı (yani hayatınızın bir kısmını) neden faydasız ve çirkin nesnelerle doldurmak isteyesiniz?

17- Ne olursa olsun, en iyisinin gelmekte olduğuna inanın.

Büyükannem 70 yaşında dul kaldıktan sonra üniversiteye gitti, hostellerde kalarak Avrupa’yı gezdi, daha birçok aktivitenin yanında Japon boyamasını öğrendi. Bana son söylediği: “Biliyorsun Geoffers, hayat 90’ında başlar.”

Yazının orijinali: https://www.inc.com/geoffrey-james/17-ways-to-be-happier-at-work.html

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.